A’raf Nedir?
A'raf, ahiretteki yerlerden bir yerin adıdır. Tefsircilerin beyanına göre A'raf; cennetle cehennem arasındaki sûrdan bir perdenin yüksek tepeleridir. A'raf' ın cennet ile cehennem arasında sûrdan ibaret olduğunu şu ayet-i kerime beyan etmektedir:
“İki taraf (cennetlikler ve cehennemlikler) arasında bir perde ve A'râf üzerinde de herkesi simalarından tanıyan adamlar vardır ki, bunlar henüz cennete giremedikleri halde (girmeyi) umarak cennet ehline: "Selâm size!" diye seslenirler.
Gözleri cehennem ehli tarafına döndürülünce de: "Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma!" derler.
(Yine) A'râf ehli simalarından tanıdıkları birtakım adamlara seslenerek derler ki: "Ne çokluğunuz ne de taslamakta olduğunuz büyüklük size hiçbir yarar sağlamadı.'” (A'raf; 46-48)
Cabir' den rivayetle Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur:
“Kıyamet gününde mizan kurulur ve güzel amellerle çirkin ameller tartılır. Her kimin güzel ameli çirkin amelinin üzerine bir çekirdek ağırlığı kadar ağır gelirse o kimse cennete girer. Her kiminde günahı sevabı üzerine çekirdek ağırlığı kadar ağır gelirse o kimse de cezasını çekinceye kadar) cehenneme girer.
Bu sırada sahabeler: 'Ey Allah'ın Resulü! İyi amelleri ve kötü amelleri eşit ve denk olan kimse ne olacak?' diye sordular. Bunun üzerine Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurdu:
'Onlar A'raf ahalisidir. Onlar cennete girmeyi şiddetle arzu ettikleri halde giremezler.' ” (Kurtubi Tefsiri)
Bazı alimlere göre, A'raf ahalisi; iyi amelleri ile kötü amelleri eşit olan kimselerdir. Bazı alimlere göre ise, onlar küçük günahları olan bir topluluktur. Bazı alimlere göre, onlar namaz kılanlardan olup büyük günah sahipleridir.
Hülasa olarak ahirette A'raf isminde bir yer olduğu kesindir. Fakat orada kimlerin kalacağı hususunda ihtilaf vardır.
Doğrusunu Allah-u Zülcelal bilir ...