Uyarı
Ahmet Bin Zeyni Dahlan
Makalenin yazarı Ahmet Bin Zeyni Dahlan kimdir?
Makalenin yazarı Ahmet Bin Zeyni Dahlan 19.y.y.'da Mekke'de yaşayan büyük bir islam alimidir. "Şeyh-ül Ulema" sıfatını kazanmıştır. İslam alemine sayısız eser kazandıran Zeyni Dahlan Mekke Şâfî müftülüğü görevini de bir dönem yürütmüştür.
Bismillahirrahmanirrahim
O rahman, O rahim olan Allah'ın adıyla. Hamd, âlemlerin rabbı olan Allah'adır. Salatü selam, peygamberlerin en şereflisi Efendimiz Hz. Muhammet ve Onun âl ve ashabına olsun.
Biliniz ki ey din kardeşlerim, Allah (c.c.) bizi ve sizi dinde fakih kılsın, bize rüştümüzü ilham etsin ve bizi nefislerimizin şerrinden korusun:
"Şüphesiz namaz, dinin direğidir. Kim onu dosdoğru kılarsa dinini ayakta tutmuş ve kim onu terk ederse dinini yıkmış olur." musibetlerin en büyüğü, kabahatlerin ve ayıpların en kötüsü, namazı hafife almak, cuma namazını ve cemaati terk etmektir. Öyle ki, Allah (c.c.) namaz ile dereceleri yükseltmiş. kötülükleri örtmüştür. Yer ve gök ehli o namazla Allah'a kulluk ederler. Namazı hiç bir Müslüman terk etmez ve dünyası onu namazdan alıkoymaz. Ancak şekavet'i çok olan, günahı büyük olan, ticaretinde zarar eden ve bu zarardan pişmanlık duymayanlar müstesnâ... Namazı ter eden kimse Allah'ın gazabına uğramıştır ve (inkar ederek terk eden) İslam'ın dışında ölür. Cehennem onun barınağı kızgın ateş onun azap yeri ve son durağıdır. O, Allah katında lanetlenmiştir. Onun yerinden ve göğünden kovulmuştur.
Hz. Ali (r.a.) rivayet olunmuştur: Resûlullah'ın (s.a.v.) şöyle dediğini işittim:"Namazı terk eden, onu kılmayan mü'min kullar için Allah (c.c.) alnına -Bu Allah'ın rahmetinden çıkmıştır- yazar. Ben ondan beriyim. Kul bir farzı terk ederse ismi cehennem kapısına yazılır."
Hz. Ömer b. Hattab ve Ebû Hureyre'den (r.a.) rivayet edilen başka bir hadis-i Şerifte; sonunda buyurdu ki: Cibril bana geldi ve oku dedi. Ne okuyayım? dedim. Dedi ki: (Kur'an'dan şu ayeti oku): "sonra bu peygamberlerle salih kimselerin arkalarından öyle kötü bir nesil geldi ki , namazı bıraktılar, şehvetlerine uydular. Bunlar cehennemdeki 'gayya' vadisini boylayacaklardır. (Meryem Suresi, 59) Ya Cibril dedim, benden sonra ümmetim namazı terk mi edecek? Evet dedi. Ahir zamanda ümmetinden bir kısım insanlar gelecek. Namazı terk ederler, vakitleri tehir ederler, şehvete tabi olurlar, para onların yanında namazdan daha hayırlıdır. "Çok esirgeyici nezdinde ahd edilmiş olanlardan başkaları şefaat -hakkına- mâlik olamayacaklardır. (Meryem suresi, 87.) Ayetinin tefsirinde Rasulullah'ın (s.a.v.) buyurdu ki: O ahidden murat beş vakit namazdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: Cenabı hak kulları üzerine tevhidden sonra namazdan daha sevgili hiçbir şeyi farz kılmadı. Eğer namazdan başka Allah'a daha sevgili bir şey olsaydı, melekler kendisine onunla ibadet ederlerdi. Onların kimi rükuda kimi secdede, kimi de kıyamdadır. Denilir ki: semada namaz kılan melekler rahmanın hizmetkarı diye isimlendirilirler. Ve bununla diğer meleklere övünürler.
Ebü'd-Derda (r.a.) dedi: Allah'ın hayırlı kulları güneşi, ayı ve gölgeyi Allah'ı anmak -yani namaz- için gözetirler. Rivayet edilir ki: kıyamet gününde kula ilk sorulacak şey namazdır. Eğer namazı tam bulunursa diğer amelleri kabul edilecek, eğer eksik bulunursa diğer amelleri de reddedilecektir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Ebû Hüreyre'ye buyurdu ki: "Ey Eba Hüreyre, ehline namazı emret. Şüphesiz Allah (c.c.) beklemediğin bir cihetten sana rızık gönderir. "Bunun delili şu ayet-i kerimedir: "Ey Resulüm, ehline ve ümmetine namazı emret. Kendin de ona sebat ile devam eyle. Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırırız. Güzel akıbet takva sahiplerinindir." (Sure-i Taha, 132) Ata el-Horasani der ki: yeryüzünün her hangi bir bölgesinde Allah'a secde eden hiçbir kul yoktur ki; kıyamet gününde, o yer , ona şehadet etmesin ve öldüğü gün ağlamasın.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: "kim kasdet namazı terk ederse, Muhammed'in (s.a.v.) zimmeti ondan uzak olur. " ve yine (s.a.v.) buyurdu ki: "Beş vakit namazı Allah (c.c.) kullarına farz kıldı. Kim onları vaktinde eda ederse kıyamet gününde kendisi için nur ve (burhan) olur. Kim onları terk ederse Firavun ve Hâmân ile haşr olunur."
Uzun bir hadiste: Cebrail (a.s.) Peygamber Efendimize (a.s.v.) geldi ve dedi: "Ey muhammed! Allah, namazı terk edenin orucunu, sadakasını, haccını, amelini ve zekatını kabul etmiyor. Namazı kasten terk eden Tevrat'ta, İncil'de, Zebur'da ve Kuran'da lanetlenmiştir. Namazı terk edenin üzerine her gün ve gece bin lanet ve gazap iner. Melekler onu yedi kat semadan lanetler. Ya Muhammed namazı terk edenin senden yana nasibi yoktur, şefaatine nail olamaz. O senin ümmetinden de değildir. Ya Muhammed! Namazı terk eden kimse hastalandığında ziyaret olunmaz, cenazesine gidilmez, selam verilmez, onunla yenilmez-içilmez, arkadaşlık edilmez oturulmaz, onun dini de yoktur. Ona emanet olunmaz, onun Allah'ın rahmetinden nasibi de yoktur. O cehennemin dibinde münafıklarla beraberdir. Namazı terk edenin azabı iki misli arttırılır. Kıyamet güne elleri boynunda kelepçeli olarak gelir. Melekler ona vururlar, cehennemin kapıları açılır, ok gibi oradan içeri girer de cehennemin dibinde Karun ve Haman'ın yanına tepesi üstü düşer. Namazı terk eden kimseye, ağzına kaldırdığı lokma der ki: Allah sana lanet etsin, ey Allah'ın düşmanı! Onun rızkını yiyorsun da farzlarını eda etmiyorsun. Namazı terk eden kimseden vücudundaki elbise kurtulmak ister ve der ki: Şayet rabbim beni senin emrinin altına vermeseydi senden kaçardım. Namazı terk eden, evinden çıkınca ev der ki: Allah sana seferinde dost olmasın, senin izinden kimse gelmesin ve ehline de sağ salim meyesin. Namazı terk eden, hayatında da öldükten sonra lanetlenmiştir. Namazı (inkaren) terk eden Yahudi olarak ölür, Hıristiyan olarak haşrolur (yargılanır)."
Sahih bir hadiste varid olduğu üzere:"muhakkak sen bilen ve ilmiyle amel etmeyen kimselere dahilsin çünkü şeriat ahkamından bir şey bilen fakat onunla amel etmeyen ve onu başkalarına öğretmeyen herkes, ilmiyle amel etmeyenler grubuna dahildir. "
Zira namaz kazananların ganimetidir. Cennetle müjdelenenlerin zaferidir. Salih zahitlerin rahatıdır. Hidayete eren bahtiyarın adetidir. Aşıkların en iyi teselli kaynağıdır. Yüce ariflerin ganimetidir. İlmiyle amil olanların merhemidir. Onları hiçbir meşguliyet namazdan alıkoymaz.
Salatü selam, peygamberlerin en şereflisi Efendimiz Hz. Muhammet ve Onun âl ve ashabına olsun. Hamd, âlemlerin rabbı olan Allah'adır.
* Ahmet Bin Zeyni Dahlan'ın "Namaz Dinin Direğidir" adlı kitabından özetlenerek alınmıştır.